Haftalık
YÖN Gazetesi, Türkiye’de Atatürkçü, yurtsever,
emperyalizm karşıtı, tam bağımsızlıkçı bir
geleneğin altyapısının sağlamlaşmasına katkı
vermiş ve 20 Aralık 1961 tarihinden,
30 Haziran 1967 tarihine kadar çıkan
222 sayı ile dönemin siyasi hayatına
yön vermeyi başarmıştır.
Doğan
Avcıoğlu, Cemal Reşit Eyüboğlu ve
Mümtaz Soysal tarafından kurulan YÖN
Gazetesi, 27 Mayıs 1960 Devrimi’nin
özgürlük ortamında ve devrimin büyük eseri,
1961 Anayasası sayesinde yayın hayatına
başlayabilmiştir.
YÖN
Gazetesi’nin ilk çıkan sayısında 164 aydın ve yurtseverin imzaladığı YÖN
Bildirisi yayınlandı.
İlerleyen
haftalarda imzalayanlarla birlikte bu sayı 1042
oldu.
Günümüzde
YÖN Bildirisi’nin imzalanışının ellinci yılını
kutluyoruz.
20
Aralık 1961 tarihindeki YÖN Gazetesi’nde yayınlanan
bildiri özet olarak şöyleydi
“Türk
halkının, çok çeşitli iktisadi, siyasi ve sosyal sorunlar ortasında, kendisini
bütün özlemlerine kavuşturacak bir yön aramakta olduğu bugünlerde, toplum
hayatının çeşitli kesimlerinde görev almış olan bizler, altına imzalarımızı
attığımız bu bildiri ile, ortak amaçlarımızı açıklamayı doğru bulduk. Böyle bir
bildirinin sorunlarımızı çözmekte faydalı olabilecek olumlu tartışmalara yol
açacağını düşünüyoruz.
1. Atatürk
devrimleriyle amaç edinilen çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın, eğitim
olayını sonuçlandırmanın, Türk demokrasisini yaşatmanın, sosyal adaleti
gerçekleştirmenin ve demokrasi rejimini sağlam temeller üzerine oturtmanın,
ancak iktisadi alanda hızla kalkınmakta, yani ulusal üretim seviyesini hızla
yükseltmekte göstereceğimiz başarıya bağlı olduğuna inanıyoruz.
2. Bugün
Türk toplumuna yön verebilmek durumunda bulunan öğretmen, yazar, politikacı,
sendikacı, girişimci ve idareci gibi kimselerin, belli bir kalkınma
felsefesinin ana hatları üzerinde anlaşmaya varmalarını zorunlu sayıyoruz.
3. Kalkınma
felsefemizin hareket noktaları olarak, bütün olanaklarımızı harekete geçirmeyi,
yatırımları hızla arttırmaya, iktisadi hayata bütünüyle planlamayı, kitleleri
sosyal adalete kavuşturmayı, sömürüyü kaldırmayı ve demokrasiyi kitlelere mal
etmeyi zorunlu sayıyoruz. Varmak istediğimiz bu amaçlara yeni bir devletçilik
anlayışıyla erişebileceğimize inanıyoruz.
4. Yeni
devletçiliği, yukarda belirtiğimiz amaçlara erişmek için mutlaka başvurulması
gereken bilinçli devlet politikası şeklinde anlıyoruz.”
YÖN bildirisi ile kalkınma felsefesinin tanımlandığı “yeni devletçilik” kavramı ortaya atılmıştır. Kalkınma felsefesi, bütün olanakların harekete geçirilmesini, yatırımları hızla arttırmayı, ekonomik yaşamın planlanmasını, sosyal adalete kavuşmayı, demokrasiyi tüm halk kesimleri için zorunlu görmektedir. Bu öngörülerin gerçekleşmesi için yeni bir devletçilik anlayışına gereksinim olduğu savunulmaktadır. YÖN Bildirisi, özellikle azgelişmiş ülkelerin devletçilikle kalkınılabileceğini ortaya koyması bakımından, çok ilgi çekicidir.
Devletçilik uygulamalarını, demokrasinin kitlelerce benimsenmesini sağlayacak temel politika aracı olarak savunan YÖN Bildirisi, planlı bir eğitim seferberliğini amaçlayarak, “Köy Enstitüleri ile açılan yolu genişletmek, milyonlarca işçi çocuğunu eğitim alanında ve memleket yönetiminde herkesle eşit olanaklara kavuşturmak, yetişkinlerin eğitimi yoluyla kitlelere yükselme fırsatı hazırlamak ancak bilinçli bir devletçilikle mümkündür” diyordu.
YÖN bildirisi ile kalkınma felsefesinin tanımlandığı “yeni devletçilik” kavramı ortaya atılmıştır. Kalkınma felsefesi, bütün olanakların harekete geçirilmesini, yatırımları hızla arttırmayı, ekonomik yaşamın planlanmasını, sosyal adalete kavuşmayı, demokrasiyi tüm halk kesimleri için zorunlu görmektedir. Bu öngörülerin gerçekleşmesi için yeni bir devletçilik anlayışına gereksinim olduğu savunulmaktadır. YÖN Bildirisi, özellikle azgelişmiş ülkelerin devletçilikle kalkınılabileceğini ortaya koyması bakımından, çok ilgi çekicidir.
Devletçilik uygulamalarını, demokrasinin kitlelerce benimsenmesini sağlayacak temel politika aracı olarak savunan YÖN Bildirisi, planlı bir eğitim seferberliğini amaçlayarak, “Köy Enstitüleri ile açılan yolu genişletmek, milyonlarca işçi çocuğunu eğitim alanında ve memleket yönetiminde herkesle eşit olanaklara kavuşturmak, yetişkinlerin eğitimi yoluyla kitlelere yükselme fırsatı hazırlamak ancak bilinçli bir devletçilikle mümkündür” diyordu.
Adaletli
gelir dağılımının sağlanmasını, sosyal güvenliğin gerçekleştirilmesini,
bölgeler arası dengesizliğin önlenmesini, sendikaların kuvvetlendirilmesini,
toprak reformunun gerçekleştirilmesini ve ülkenin kalkındırılmasını modern
devletçiliğin görevi olarak benimseyen YÖN Bildirisi, günümüzün gerçeklerine
uygun yeni bir devletçilik anlayışını Türkiye için zorunlu görmektedir. Bugün,
elli yıl sonra YÖN Bildirisi’nde savunulan ilkelerin geçerliliğini koruduğunu
yaşayarak görmekteyiz. pBunun yanında YÖN yazarları demokrasi,
ulusallık, tam bağımsızlık, emperyalizm
karşıtlığı, hukukun üstünlüğü ile Ulusal
Kurtuluş Savaşımızı da kendi birikimlerine
göre değerlendirmişlerdir.
Bu
değerlendirmeler, toplumun bilinçlenmesini sağladığı gibi, Ulusal Kurtuluş
Savaşımızın gerçek yanıyla anlaşılmasına ve öğrenilmesine de katkı sunmuştur.
YÖN
yazarları sadece güncel konuları ele
almıyor, geçmişten bu yana oluşan, sosyal,
siyasal, tarihi, ekonomik konuları da
bilimsel verilere dayanarak irdeliyorlardı.
Özellikle
Osmanlı Devleti’nin çöküşünü inceleyerek, 1838
Balta Limanı Anlaşması, Tanzimat
Dönemi ile Düyun-u Umumiye’nin
öncesi ve sonrasıyla ilgili konuları,
tarihsel süreçte olan doğruları ve
yanlışları okurun bilgisine sunuyorlardı.
1838
Balta Limanı Anlaşması’nın Osmanlı ülkesinin
sömürge haline gelmesinde Osmanlı – Rus
Savaşı’ndan daha korkunç bir rol o ynadığını
ve 1839 Gülhane Hattı Hümayunu’nun Osmanlı Devletini
parçalamak ve sömürgeleştirmek için Batı’nın
yapmış olduğu emperyalist bir girişim olarak
okuyucuların bilgilerine sunmuşlardır.
T27 Mayıs 1960 Devrimi sonrasında
özellikle 1961 Anayasası’nın özgürlük
ortamında Atatürk devrimlerine sahip çıkan, Türkiye’ye
özgü bir sosyalizm düşüncesiyle yeni
bir hareket yaratmaya çalışan YÖN Gazetesi,
tartıştığı konularla, yarattığı gündemlerle ve
harekete geçirdiği kitlelerle, Türkiye’de sol
bir potansiyel olduğunu ve bunu
örgütlemenin ancak devrimci bir duruşla
mümkün olabileceği gerçeğini öğretmiştir.
Bildiriye
imza koyanlardan İlhan Selçuk, YÖN
için şu tanımlamayı yapmıştı :
“YÖN,
sosyalizmin Atatürkçü Türkiye’nin koşullarına
göre nasıl hayata geçirilebileceğini
araştırıyordu, bu yönelişe ‘milli demokratik
devrim’ demek belki daha doğru olabilir.”
YÖN
Bildirisi’ne imza koyan bir babanın çocuğu olmanın verdiği haklı gururla,
ulusal duruş gösteren gerçek Kemalist aydınları kutluyor ve ülkemizin geleceği
için gerekli derslerin çıkarılacağı nice elli yıllar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder