16 Şubat 2014 Pazar

YÖN BİLDİRİSİ


Haftalık  YÖN  Gazetesi,  Türkiye’de  Atatürkçü,  yurtsever,  emperyalizm  karşıtı,  tam  bağımsızlıkçı  bir  geleneğin  altyapısının  sağlamlaşmasına  katkı  vermiş  ve  20  Aralık  1961  tarihinden,  30  Haziran  1967  tarihine  kadar  çıkan  222  sayı  ile  dönemin  siyasi  hayatına  yön  vermeyi  başarmıştır.
Doğan  Avcıoğlu,   Cemal  Reşit  Eyüboğlu   ve   Mümtaz  Soysal   tarafından  kurulan  YÖN  Gazetesi,  27  Mayıs  1960  Devrimi’nin  özgürlük  ortamında  ve  devrimin  büyük  eseri,  1961  Anayasası  sayesinde  yayın  hayatına  başlayabilmiştir.
YÖN  Gazetesi’nin ilk çıkan sayısında 164  aydın ve yurtseverin imzaladığı YÖN Bildirisi yayınlandı.
İlerleyen  haftalarda  imzalayanlarla  birlikte  bu  sayı  1042  oldu.
Günümüzde  YÖN  Bildirisi’nin  imzalanışının  ellinci  yılını  kutluyoruz.
20  Aralık  1961  tarihindeki   YÖN  Gazetesi’nde  yayınlanan  bildiri  özet  olarak  şöyleydi
“Türk halkının, çok çeşitli iktisadi, siyasi ve sosyal sorunlar ortasında, kendisini bütün özlemlerine kavuşturacak bir yön aramakta olduğu bugünlerde, toplum hayatının çeşitli kesimlerinde görev almış olan bizler, altına imzalarımızı attığımız bu bildiri ile, ortak amaçlarımızı açıklamayı doğru bulduk. Böyle bir bildirinin sorunlarımızı çözmekte faydalı olabilecek olumlu tartışmalara yol açacağını düşünüyoruz.
1. Atatürk devrimleriyle amaç edinilen çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmanın, eğitim olayını sonuçlandırmanın, Türk demokrasisini yaşatmanın, sosyal adaleti gerçekleştirmenin ve demokrasi rejimini sağlam temeller üzerine oturtmanın, ancak iktisadi alanda hızla kalkınmakta, yani ulusal üretim seviyesini hızla yükseltmekte göstereceğimiz başarıya bağlı olduğuna inanıyoruz.
2. Bugün Türk toplumuna yön verebilmek durumunda bulunan öğretmen, yazar, politikacı, sendikacı, girişimci ve idareci gibi kimselerin, belli bir kalkınma felsefesinin ana hatları üzerinde anlaşmaya varmalarını zorunlu sayıyoruz.
3. Kalkınma felsefemizin hareket noktaları olarak, bütün olanaklarımızı harekete geçirmeyi, yatırımları hızla arttırmaya, iktisadi hayata bütünüyle planlamayı, kitleleri sosyal adalete kavuşturmayı, sömürüyü kaldırmayı ve demokrasiyi kitlelere mal etmeyi zorunlu sayıyoruz. Varmak istediğimiz bu amaçlara yeni bir devletçilik anlayışıyla erişebileceğimize inanıyoruz.
4. Yeni devletçiliği, yukarda belirtiğimiz amaçlara erişmek için mutlaka başvurulması gereken bilinçli devlet politikası şeklinde anlıyoruz.”

YÖN bildirisi ile kalkınma felsefesinin tanımlandığı yeni devletçilik kavramı ortaya atılmıştır. Kalkınma felsefesi, bütün olanakların harekete geçirilmesini, yatırımları hızla arttırmayı, ekonomik yaşamın planlanmasını, sosyal adalete kavuşmayı, demokrasiyi tüm halk kesimleri için zorunlu görmektedir. Bu öngörülerin gerçekleşmesi için yeni bir devletçilik anlayışına gereksinim olduğu savunulmaktadır. YÖN Bildirisi, özellikle azgelişmiş ülkelerin devletçilikle kalkınılabileceğini ortaya koyması bakımından, çok ilgi çekicidir.

Devletçilik uygulamalarını, demokrasinin kitlelerce benimsenmesini sağlayacak temel politika aracı olarak savunan YÖN Bildirisi, planlı bir eğitim seferberliğini amaçlayarak, “Köy Enstitüleri ile açılan yolu genişletmek, milyonlarca işçi çocuğunu eğitim alanında ve memleket yönetiminde herkesle eşit olanaklara kavuşturmak, yetişkinlerin eğitimi yoluyla kitlelere yükselme fırsatı hazırlamak ancak bilinçli bir devletçilikle mümkündür” diyordu.
Adaletli gelir dağılımının sağlanmasını, sosyal güvenliğin gerçekleştirilmesini, bölgeler arası dengesizliğin önlenmesini, sendikaların kuvvetlendirilmesini, toprak reformunun gerçekleştirilmesini ve ülkenin kalkındırılmasını modern devletçiliğin görevi olarak benimseyen YÖN Bildirisi, günümüzün gerçeklerine uygun yeni bir devletçilik anlayışını Türkiye için zorunlu görmektedir. Bugün, elli yıl sonra YÖN Bildirisi’nde savunulan ilkelerin geçerliliğini koruduğunu yaşayarak görmekteyiz. pBunun  yanında  YÖN  yazarları  demokrasi,  ulusallık,  tam  bağımsızlık,  emperyalizm  karşıtlığı,  hukukun  üstünlüğü  ile  Ulusal  Kurtuluş  Savaşımızı  da  kendi  birikimlerine  göre  değerlendirmişlerdir.
Bu değerlendirmeler, toplumun bilinçlenmesini sağladığı gibi, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın gerçek yanıyla anlaşılmasına ve öğrenilmesine de katkı sunmuştur.
YÖN  yazarları  sadece  güncel  konuları  ele  almıyor,  geçmişten  bu  yana  oluşan,  sosyal,  siyasal,  tarihi,  ekonomik  konuları  da  bilimsel  verilere  dayanarak  irdeliyorlardı.
Özellikle  Osmanlı  Devleti’nin  çöküşünü  inceleyerek,  1838  Balta  Limanı  Anlaşması,   Tanzimat  Dönemi   ile   Düyun-u  Umumiye’nin   öncesi  ve  sonrasıyla  ilgili  konuları,  tarihsel  süreçte  olan  doğruları  ve  yanlışları  okurun  bilgisine  sunuyorlardı.
1838  Balta  Limanı  Anlaşması’nın  Osmanlı  ülkesinin  sömürge  haline  gelmesinde  Osmanlı – Rus  Savaşı’ndan  daha  korkunç  bir  rol o ynadığını  ve  1839 Gülhane Hattı Hümayunu’nun  Osmanlı  Devletini  parçalamak  ve  sömürgeleştirmek  için  Batı’nın   yapmış  olduğu  emperyalist  bir  girişim  olarak  okuyucuların  bilgilerine  sunmuşlardır.
T27  Mayıs  1960  Devrimi   sonrasında  özellikle   1961  Anayasası’nın   özgürlük  ortamında  Atatürk  devrimlerine  sahip  çıkan,   Türkiye’ye  özgü  bir  sosyalizm  düşüncesiyle  yeni  bir  hareket  yaratmaya  çalışan  YÖN  Gazetesi,  tartıştığı  konularla,  yarattığı  gündemlerle  ve  harekete  geçirdiği  kitlelerle,  Türkiye’de  sol  bir  potansiyel  olduğunu  ve  bunu  örgütlemenin  ancak  devrimci  bir  duruşla  mümkün  olabileceği  gerçeğini  öğretmiştir.
Bildiriye  imza  koyanlardan  İlhan  Selçuk,  YÖN  için  şu  tanımlamayı  yapmıştı :
“YÖN,  sosyalizmin  Atatürkçü  Türkiye’nin  koşullarına  göre  nasıl  hayata  geçirilebileceğini  araştırıyordu,  bu  yönelişe  ‘milli  demokratik  devrim’  demek  belki  daha  doğru  olabilir.”
YÖN Bildirisi’ne imza koyan bir babanın çocuğu olmanın verdiği haklı gururla, ulusal duruş gösteren gerçek Kemalist aydınları kutluyor ve ülkemizin geleceği için gerekli derslerin çıkarılacağı nice elli yıllar diliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder