2 Mayıs 2014 Cuma

OSMANLILAR VE DOGU TİCARET YOLLARI ÜZERİNE XVI-XVII. YÜZYILLAR/DÜZENLENİYOR

OSMANLILAR VE DOGU TİCARET YOLRI ÜZERİNE
V-VII. YÜZYILLAR)
XV. yüzyılın iinci yarısında kurumsallaşarak merkezi ve güçlü bir imparatorluk
haline gelen, XVI. üzyılda da geniş sınırlara ulaşan Osmanlıların, sahibi
oldukları topraklarda önem verdikleri bir husus gerekli ekonomik tedbirleri alarak,
hem vergi geliri elde etmek, hem de halkın reahını arttırmaktı. Ortadoğu'daki
temel devlet ve toplum anlayışının bir tezahürü olan bu anlayışa göre devletin nihai
amacı adaletten ayrılmadan yöneticinin gücünü arttırmak ve genişletmekti. Bu
hedefe ulaşmanın en önemli yoluysa zengin gelir kaynaklarına sahip olmaktan
geçiyordu 1• Ortadoğu devletleri, vergi geirlerini arttırmak için ekonomik aaliyetleri
geliştirme ve üretim artışını sağlamak gerekliğini biliyorlardı. Bu yüzden ekilebilir
toprakların kanallar açılarak artırlmasına, yol, köprü ve kervansaraylar inşa edilerek
yolcuların güvenliğinin ve ticari mal akışının sağlanmasıyla arklı bölgeler arasında
ticaretin gelişmesine özen gösteriyorlardı2. Bu geleneğin etkisiyle Osmanılar da
baştan itibaren ticarete özel bir önem vermişler, tüccarları korumuş ve kollamışlar,
bölgeler arası ticaretin geişmesi için aaliyet ürütmüşlerdir3.
Osmanlıların bölgeler arası ticareti geliştirmek ve yükseltmek vasıtaları
arasında en önemi hususlardan birisi, büyük şehirler etrafında bir yol sis temi
oluşturmak ve fetihlerle beiri ticaret yollarının denetmini ele geçirmekti. Zira
onlar, ticaret yollarının kendi memleketlerinden geçmesinin getireceği maddi
aydaları tamamıyla kavramışlardı. Bu bağlamda Osmanlıların XV-􀄦'I. yüzyıllarda
özellikle doğuya doğru takip ettii genişleme siyasetinde temel aktörlerden biri
olarak icaret yolları üzerinde denetim sağlama çabası öne çıkmaktadır.

XIV-X. Yüzıllarda Anadolu Ticaret Yolları ve Osnıanlılar
XIII. yüzyılda Anadolu büyük bir iktisadi gelişme göstermiş ve doğu-batı,
kuzey-güney istikametindeki kara ticaret yollarının ana kavşak noktası haline
gelmişti. Bu yollardan doğu-batı istikametinde olanı Antalya ve Alanya'dan
başlayarak .onya, Aksaray, I.ayseri, Sivas, Erzincan ve Erzurum gibi büyük
merkezlerden geçerek İran ve Türkistan'a varmaktaydı. Moğollar zamanında Suriye
bölgesinin ticari önem kazanmasıyla, ticaret Ceyhan nehrinin doğusundaki Ayas
Yumurtalık) limanına yönelmiş ve bu liman deniz ticaretinde Antalya'ya rakip hale
gelmişti. Buradan Anadolu'ya giren Batı malları, Çukurova üzerinden Konya ve
I.ayseri istikametlerine kevanlarla gönderilir ve ana yolla birleşirdi. I.onya-Akşehir
istikametinde giden ikinci derece öneme haiz bir yol İstanbul'a ve Batı Anadolu
vadilerine . ulaşırdı. I.uzey-güney istikametindeki yol ise; Antalya, Alanya ve Ayas
limanlarından başlayarak, I<ayseri'den Sivas'a kadar doğu-batı yoluyla birleşir, ya da
Suriye, Irak kara yolu Elbistan-I<ayseri istikametinde devam ederek Sivas'tan Tokat
vasıtasıyla Sinop, Samsun limanlarına, oradan da deniz yoluyla, kuzeyin I.ırun
sahilindeki en önemli limanı olan Suğdak'a vasıl olurdu. Bu yolun bir kolu ElbistanMalatya-
l)iyarbakır üzerinden Doğu Anadolu ve lrak'a giderdi4.
Bu yolların kullanımı XIV. yüzyıl başlarında Moğolların inhitatına kadar
devam etmiştir. Bununla birlikte İran'daki İlhanlı İmparatorluğu'nun XIV. yüzyılda
çöküşüyle aynı zamana denk gelen Batı Anadolu'da Osmanlı l)evleti'nin yükselişi,
Bursa'nın bir ticaret merkezi olarak ortaya çıkışına ve ticaret yollarının Bursa ekseni
değişmesine yol açmıştırs. XIII. yüzyılda Tebriz dünya ticaretinin kalbi konumundaydı
ve Tebriz'den çıkan yol Erzincan vasıtasıyla Anadolu'nun en önemli ticari
merkezi Sivas'a ulaşmaktaydı. Ancak XIV. yüzyıl ortalarında Pax-Mongolica'nın
çöküşüyle bir taraftan dünya ticaret merkezinin ağırlığının I<ızıldeniz ile Memluk
egemenliğindeki Mısır ve Suriye'ye kayması, diğer taraftan 1340'larda Altınorda
Hanı Canibek tarafından İtalyanların Tebriz'den atılması Batılıların doğu ile olan
ticaretini kesintiye uğrattı. İran'da Tebriz, Anadolu'da Sivas birer ticaret merkezi
olarak önemlerini yitirdiler. Osmanlı lJevleti'nin kuruluş zamanlarına rastlayan bu
dönemde Bursa, Anadolu'nun yeni siyasi ve kültürel merkezi olmanın yanı sıra,
uluslar arası ticaretin yeni merkezi haline geldi. Niteim 1400 yılına doğru Bursa'nın
doğu-batı ticaretinde çok önemli bir yeri olan ipek ticareti ve sanayisi için büyük bir
merkez olduğu bilinmektedir. Bursa 'nın bu yeni durumu, Anadolu yol sis teminde
değiş iklilere yol açmış, Anadolu'u çaprazlama geçip Şam'dan İstanbul'a gelen
yolun bitiş noktası İstanbul yerine Bursa'ya çevrilmişir. Doğu mallarının artık
.onya üzerinden Bursa'ya geldiği bu dönemde !.ee-İstanbul, Trabzon-İstanbul ve
Sivas-İstanbul yolları eski önemlerini yitirmişlerdi.
Osmanlı Devleti'nin, XIV. yüzyıl sonuna doğru Anadolu'da siyasi birliği
sağlamaya yönelik giriştiği fetihler ticaret yollarının denetimi açısından önemli sonuçlar doğurmuştur. I. Bayezid zamanında Batı Anadolu'da Efes, Milct Balat) ve
İzmir, gün eyd e Antalya ve Alanya limanlarının alınması, İ ran icaretının
Anadolu'daki büün öne1n i ihraç noktalaının kontrol edilmesi ve Antalya limanı
vasıtasıyla Arap ülkeleri ile doğrudan ilişi kurulması anlamına geliyordu. I)iğer
taratan I. Bayezid'in Osmanlı hakimiyet alanını doğuda Amasya, Tokat ve
Erzincan'a kadar genişletmesi dikkate değerdir. I. Murad zamanında başlayan
doğuya doğru genişlemenin, 1. Bayezid devrinde Bursa-Tebriz kevan yolu
üzerindei merkezlerin 7 fethedlmesi s ure tiyle ilerlemesi, doğuya doğru olan
eihlerde İpek Yolunun belirleyici bir aktör olduğunu göstermektedir. Bu
dönemde Rumei'de Osmanlı Devleti'ni meşgul eden önemi meseleler olmasına
rağmen, İpek Yolu'nun Anadolu topralarındaki kısmınn ele geçirilmesi için çaba
. sarf edilmesi, kuzey-üney ve doğu- batı isikameindeki ticaret yollarının deneim
altına alınmaya çalışılması Bursa'nın iktisadi önemini koumaya ve arttırmaya
yöneikir. Ancak 1. Bayezid'in Tebriz'e iden yol üzerindeki bu cüretkar girişimi,
kenisini Timur ile karşı karşıya geiren önemi e tkenlerden biri olmuş, 1402
Ankara Savaşı'nda Timur'a yenilmesi Osmanı I)evlei'nin icaret yolları üzerinde
deneim kuma çabasının sekteye uğramasına neden omuşur.
Feret )evri'nin ardından I. Mehmed ve II. Murad devirlerinde Anadolu ve
Rumeli'de tekrar esi konumuna ulaşmak ve ortaya çıkan tehlikeleri bertaraf
etmekle uğraşan Osmanlı Devlei, II. Mehmed'in paişah olmasıyla beraber yeni bir
döneme girdi .. İlk olarak yarım asırdır Osmanı )evlei'ni kargaşa ve iç isyanlara
sürüleyen, kurduğu ittiaklarla Anadolu ve Rumeli'de ii cephede brden savaşmaya
mecbur bırakan Bizans'ın ortadan kaldırımasını amaçlayan9 yeni padişah,
bunu başardıktan sonra bu kez Boğazlar, Akdeniz ve Karadeniz arasındai traiğin
mutlak surette deneim alına aınmasını hedeledi. I<eza o, merkezi ve güçlü bir
imparatorluk teşkilinin Adalar Denizi ve I<aradeniz'de siyasi ve ekonomik deneimin
sağlanmasıyla mümkün olacaının arkındaydı0• Bu amaçla öncelile
Rumei'de Mora, Sırbistan ve Arnautluk'u fetheden II. Mehmed, sonra Anadolu'ya
yöneldi. Çünkü Anadolu'da I<aramanoulları, hem Osmanı Devlei eindeki uluslar
arası ticareinin en önemli merkezleri olan Bursa ve Ankara'yı baskı altında tutuyor,
hem de çok mühim Antalya-Bursa icaret yoluna hakim olmaya çalışıyorlardı.
Ayrıca .aramanoğulları'nın mütteiki İsfendiyaroğullaı, siyasi, askei ve ikisadi
bakımdan oldukça önemli Sinop limanını ellerinde bulundurmaktan başka, Osmanlı
ekonomisinin can damarı olan Bursa-Tokat-Tebriz yolunu tehdit etmekteyiler. Bu
sebeple Orta Anadolu'ya haim olarak Toroslar'a kadar olan bölgeyi ele geçirmek
II. Mehmed dönemnde önceili hedelerden biri omuş ve bunun ıçın önce
I<aramanoğullaı, ardından Akkounlular ile mücadeleye girişilmişr11• Bu uğurda hedelerine birer birer ulaşan II. Mehmed, 1459'da Amasra'yı,
1461'de Sinop ve Trabzon'u, 1475'dc de .efe ve Suğdak'ı ethederek .aradeniz'in
önemli icaret imanlarıoı ele geçirdi. )iğer taraftan )oğu Akdeniz'e de hakim
olmayı hedeleyen Il . \1chmed, önceikle Çanakkale Boğazı'na ve Türk sahllerine
yaın bölgelerden başlayarak Adalar Denizi'nin güneyine doğru yayılmaya başladı.
İmroz, Semadirek, Limni ve Yidilli adaları fetheili ve Rodos başarısız bir
kuşatmaya rağmen haraca bağlandı. Böyleikle Türk sahillerine yapılacak korsanlık
aaiyetlerine engel olunduğu gibi, bu adaların Anadolu ile olan icarei de deneim
altına alındı.
II. Mchmed dönemindeki bütün bu fetihler sayesinde batıda Arnavutluk
kıyılarından, kuzeyde .ırım'a ve douda Toroslar'a kadar olan bölgede siyasi ve
ikisadi deneim sağlanmış, merkezi Bursa omak üzere Arabistan yoluyla Hndistan
icarei, Dubrovnik yolu ile Floransa ticareti büyük gelişme göstemiştir12.
1481 'de tahta ouran II. Bayezid öncelikle uzun zamandr çözülemeyen bir
mesele olarak Boğdan'a yöneli ve onun I.aradeniz'deki ii önemli imanını, Kii ve
Akkirman'ı fetheti (1484). Böyleile hem kuzey memleketlerinin Akdeniz ile olan
ticareinin iki önemli antreposu ele geçiriliş oluyor, hem de I.aradeniz tamamıyla
bir Türk gölü haini alıyordu. I<aradeniz'de tam haimiyet sağlanmasının ardndan
tekrar Akdeniz'e yönelen ()smanı l)evlei, 1499'da İnebahtı, 1 SOO'de Moron,
.oron ve Navarin'i aldı. Böylece Osmanlılar, Fatih ve halei II. Bayezid zamanında
Karadeniz'i tamamıyla ele geçrerek Ceneviz kolonilerini buradan çıkardıkları gibi,
Ege ve I)oğu Akdeniz'dei feihlerle de buralardaki V enedik ve Ceneviz ticaretine
büük darbe iniriler. Artk Osmanılar Levantın hem siyasi hem de ekonomik
bakımdan en önemli gücü hain e gelmişlerdi. Lakin bu durum aynı zaman
Osmanıların ilisini Mısır'a yönelten bir unsur olmuşu.
ızı/deniz ve Hind Oyanusunda Porteizilerle Mücadele
IIinistan mallarının Avupa'ya naki için 1501 yılından itibaren Ümit Bunu
Y olu'nu kullanmaya başlayan Porteizliler, ardından -Iint Okyanusu'ndaki büün
ticaret traiğini ele geçirmeye kalkıştılar. Bu amaçla 1503-1513 yılları arasında
birçok kez Iızıldeniz'e imeye ve Arap yarımadası ile Arika kıyılarında uunmaya,
böyleikle Hint icareini konrol altına almaya teşebbüs etiler13• Bu durum
Memluklar ile Levant icareini ellerinde utan Veneik ve Ceneviziler için büük
bir darbe oldu. Çünkü 1Iindistan ticareti, I<ızıldeniz ve Basra .örfezi yoluyla
yapılıyor ve kevanlar aracığıyla Memlulara ait Suiye limanlarına veya
İskenderiye'ye getirlerek, buralardan Venedik gemileri ile Avupa'ya taşınıyordu.
Bu yolun Portekizilerce kapaılması üzerine, onlarla mücadeleye irişen ama bunda
yeterince başarılı olamayan Memlululaın yardım çağrısını Osmanlılar büyük bir istekle kabul ettiler. Zira Portekiziler, ticaret yollaını deiştirmeye çabaladıkları
gibi \1cmlukları kutsal toprakları talan etmele tehit ediyorlardı. Ayrıca Portekizlilerin
\1ısr ve I<ızıldeniz'de haimiyet kurmaları Osmanlý donanmasının ihtiyacı
olan tahta, zift ve demr teminini zorlaştırabilecek bir durumdu. Babası Il.
Bayezid'in bu konudai siyaseini daha ileri göürme çabası içerisinde olan I. Selim,
Mısır ve Suriyc'nin alınınadan bu meselenin önüne geçilemeyeceğinin arkındaydı.
Bu amaçla da 1516'da Memluklar üzerine üüdü ve 1517'de Suriye ve vfısır'ın ethi
tamamlandı. Böylece Osnanlı Devleti, Doğu Akdeniz'i hakimiyet altına aldığı gibi,
Portekizlilerin ızıldeniz'e irmelerini önlemiş oldu14.
I. Süleyman ile birikte Osmanlı Devleti, önceine oranla daha kapsamlı bir
sivaset izlemeye başlayarak hem karada hem de denizde geniş çaplı eihlere girişi.
B .. u seferlerin birçoğunun sebebi şüphesiz ki icaret yollarının denetim altına
alınmasıyla ililidir. Mesela 1533-35'te düzenlenen Irakeyn Seferi'nin hedelerinden
birisi Tebriz'den gelen, Erzurum ve Tokat üzerinden Bursa'ya giden İpek Yolu ile
Basra, Bağdat ve -Ialep'e uğrayan Baharat Yoluna büünüyle haim olınak
düşüncesiydi1s. Bu sefer sonucunda Tebriz ve Bağdat fethedilmiş, böylece hem
İran'ın önemi ipek üretim merkezleri olan Şvan ve Gilan hükümdarları
()smanlılara tabi olmayı kabul etmiş, hem de Basra-Bağdat-IIalep yolunun kontrolü
elde edilerek --Iindistan ile Ortadoğu arasındaki ticaret denetim altına alınmı ş tı. Bu
yola hakim olunduktan sonra emniyetin sağlanması için uygun yerlere kaleler
yapılarak bedevi yamaları önlenmeye çaı;nldı. Ayrıca Fırat üzerinde nehir
nakliyatının gelişmesi için çaba sarf eili16•
Osmanlı paişahları arasında deniz siyasetine en çok önem verenlerden bri
olan I. Süleyman aaiyet alanını ızıldeniz ve Hint Okyanusu'na doğnı genişletti.
()smanlı yönetimi, I<ızıldeniz traiğini kon trol altına almak ıçın uğraşan
Portekizlileri I-Iint Okyanusu'ndan kovmak maksadıyla Gücerat Sultanı Bahadır
Han'ın yardım taleplerini de dikkate alarak 1536'da bir deniz seferi düzenlenmesi
kararı almıştı. Aslında Osmanlı l)evlei 1517'den bu yana Gucerat'ın çağrısıyla
Portekizilere karşı mücadeleyi, I.ızıldeniz'den -Iint Okyanusu'na kaydırmaya
çabalıyordu. Ama Avnıpa ve İran meseleleri ile uraşıldıından, 1536'ya kadar Hint
Okyanusu poliikası gündemde brinci sırayı alamadı. Nihayet 1536'da Hint
Okyanusu'nda Portekizlilere karşı başlatılan mücadele ouz yılı aşkın bir süre devaın
etti. Osmanılar bir ara Açi Sultanlığı ile ittiak da yaplarak sürdürdükleri bu
mücadele sırasında Porteizilerin tüm çabalarına ramen 1551 'de Aden'i, 1552'de
de Maskat'ı alarak, üzyılın sonlarına değin onları Yemen sulaına sokmadılar17•Buna rağmen Osmanlıların Hint Okyanusu'nda tam egemenlik kurma teşebbüsü
hiçbir zaman için mümkün olmadıı ibi askeri baımdan tam bir başarısızlıkla
sonuçlandı. Ama onlar gösterdileri üsün gayretle, Kızıldeniz ve Basra I<örfezi
üzerinden gelen bu eski ticaret yollarının hepten kesilmesini önleyerek, transit
icarei tekrar Y akındoğu'ya yöneltmeyi başardılar. Bununla da yeinmeyerek
Iızıldeniz'i yabancı üccarlara kapadılar. Böylece Portekizilerin Hint icareini
tekellerine alma tehdidini ortadan kaldımalarının sonucunda Yaın doğu üzerinden
yüzyılın başlarında kesintiye uğramış olan baharat icarei, 1 SSO'lerden sonra
itibaren yeniden canlandıts.
ipek ve Baharat Ticretini Denetm l1na nak için Yeni Aç1ıılar
..
Ticaret yolları için Kızıldeniz girişinde ve Hint Okyanusu'nda Portekizilerle
amansız bir mücadele devam ederken, Sokollu Mehmed Paşa'nın önderlik etii
Osmanlı yöneimi, dünya çapındaki meselelerle lgileniyor, .anuni Sultan
Süleyman'ın yeyüzündei büün Müslümanlaın koruucusu olma idiasını
gerçekleşirmeye çalışıyordu. Bu duum haiyle büyük çaplı ve masraı projelerin
gündeme gelmesine vesile oluyordu. PortekizWerin VI. üzyılın başından beri
Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'ndai aaliyetleri Yaındoğu-Hindistan ticareini
baltalarken, Osmanlı Devlei'nin Süveyş 'tei tersanesinde inşa eilen donanma sayı
ve nitelik bakımından Portekizliler ile mücadelede yetersiz kalıyordu. IIem
Hinistan tarafından hac ve ticaret için Osmanı topraklarına gelen ve gidenlei,
hem de Yemen, Hicaz ve Habeş vlayetlerini Portekiz saldırlarından korumak için
kuvveti bir donanmaya ihtiyaç duyulduundan Akdeniz donanmasınn gerektiinde
I<ızıldeniz ve I!int Okyanusu'na geçerek aaliyette bulunmasını sağlamak için
Akdeniz ile I.ızıldeniz arasında bir kanal açlması için teşebbüse geçlişir19• 1568
Aralık'ında bu yönde başlatılan girişmler kısa br süre sonra dumuşur. Bu
projenin neden gerçeleşmedii hakkında kesin bili yoksa da teknolojik yetersizlik
ve aynı dönemde gündeme gelen Don-Volga kanalı projesinin daha önceii hedef
olması muhtemel sebeplerr.
Şüveyş !<analı projesiyle aynı zamanda gündeme gelen bir diğer proje ise
Don-Volga kanalı projesidr. XVI. üzyılın ikinci yaısında denizde Portekizilerin
yaratığına benzer bir tehlike karada ortaya çımışı ki, bu 1552'de I<azan'ı, 1556'da
da Astarhan'ı ele geçirerek şimi aaiyetlerini Kakasya'ya yöneltmiş olan Ruslardan
başkası deili. Asında bu tarihlerden çok daha önce Moskova Çarları, özeikle
İnlizlerin desteiyle Manıt-Nogay, Astarhan ve I<azan taralarını keni icai
nüfuz alanları içerisine almışları. Hindistan icarei PortekizWerin eindeyken,
İnilizler ve Hollandaılar, Çin ve Hinistan'a kuzeyden yol bulmak için Sibya ve
Türistan'ın içlerine seerler yapmaktaydılar. Bununla brikte Rus üccar ailesi
Stroganovlar İnizlerle işbrii içerisinde Sibiya'da icaret kolonileri kurmuşlar,
Jeninson adlı bir İngiliz 1557'de beraberinde bir icari heyetle Moskova'ya gelmiş,hatta Çar IV. İvan'ın İran şahı ile ili özel görevini dahi üstlenerek Harezm'e kadar
itmişir0• Bütün bunların sonucunda Moskova'nın dousunda ve I<azan'ın
kuzeybaısında yer alan Nijni-Novgorod ve Kuzey Buz l)enizi'nde güvenli ve doğal
bir limanı bulunan Arhangelks hattında açılan kuzey deniz yolu, Osmanlı Devleti
için önemi bir icari kaıp endişesiyi. Bu duumda Osmanlı yönetimince bir takım
tedbilerin aınması zorunluydu ki, bunların başında lJon-V olga kanal projesi
gelmekteydi. 1569'dai Astarhan Seferi ile eş zamanlı olarak düşünülen bu proje ile
Osmanllar, Az ak Denizi'ne dökülen Don N ehri'nden -Iazar Denizi'ne dökülen
V olga'ya bir kanal açmak sureiyle donanmalarını Ilazar )enizi'ne geçreceleri.
Böylece Ruslaın büük oranda I<uzey deniz yoluna çevirmeyi başardılaı
Türistan üzerinden geçen uluslar arası büük icaret, tekrar Astarhan-Iırım
güzergahına çekleceki. Ayrıca Osmanı Devleti ticaret yollarını terar kendi
ülkesinden geçirmele kalmayacak, I<aradeniz'den Hazar Denizi'ne gemilerle erzak
ve mühimmat sevk etmek sureiyle Gürcistan ve Azerbaycan itaat altına alınabilecek,
hatta İran'ın içlerine ve Türkistan'a kadar sarkmak mümkün olabilecekti. Bu
ise Uzakdoğu ve Hindistan'dan Avupa'ya iden büün kara icaret yollarının
Osmanı Devlei denetimine grmesi demekti. Ancak büük masraf ve çabalarla
irişilen Don-V olga Kanaı projesi, devlein tepesindei güç mücadeleleri, Osmanm
egemeniinin kenisi içn tehit oluşturacaını düşünen Kırım hanının isteksiziği,
işin inci sınıf devlet adamlaına havalesi ve nihayet olumsuz corai şarlarla hava
muhalefei üzünden başarısız oldu21•
Don-V olga Kanalı projesinin başarısızıı üzerine Osmanlı Devleti tekrar
Akdeniz'e döndü. Amaç Akdeniz'de yarım kalmış işlerin tamamlanıp terar
Doğu'ya, zenginliklerin kaynağına dönülmesiydi. Aslında Akdeniz'de yarım kalmış
bulunan işler, Osmanı Devlei'nin dünya ticareini deneim altına almakla ilgili
siyaseinin bir parçasıydı. Öyle i Dou Ajdeniz 'de bulunan ıbrıs, bu bölgedeki
icaret ve yol üvenii için bir tehikeyi. Bu üzden aınması gereiyordu ve alındı
(1571). Ardından dünya icareinin Akdeniz dışına kaymas ı ile Osmanlı Devleti aynı
olumsuzlulaqı yaşayan Venediiler ile 1573'te barış yapılarak kutsal itiak
parçalanmış, nihayet isyanlar sebebiyle anarşinin hüküm sürdüğü Yemen'de istikrar
sağlanmış, aynı zamanda Osmanı egemenii Tunus ve Fas'ı içine alacak şekilde
genişlemişi. Bu geişmelerden sonra 1574'te tahta geçmiş bulunan III. Murad ile
birikte Osmanı Devlei üzünü terar doğuya çevri. Baıda Habsburglarla barış
yapılarak 1578-1590 yılları arasında on ii yıl sürecek İran savaşları başlaı.
Genelile Hazar Denizi ıyları ve Tebiz'i hedef alan bu seferlerle, Asya içlerindengelen ticaret yollarının kontrolünün ele geçirilmesi amaçlanıyordu22• Bir başka
açıdan bu se erleri, zenginliklerin kaynaı olan Doğu-Batı ticaretinin güzerga h ın ın
gittikçe uzak denizlere ve O smanlı denetimi dışına kayması s ebebiyle , es ki ticaret
yollarını daha verimi ve ekonomik hale getirmeye yönelik girişiınler olarak da
açıklaınak mümkündür.
Şah Abbas ın ipek Siyasei ve Safeiler le Mücadele
O s manlı Devleti'nin siyasi ve sebeplerin yanı sıra Hazar l) enizi kıyısındaki
ipek üretim merkezlerinin ele geçirilmesi ve buralardan Kakasya'nın kuz eyine
çıkan ticaret yollarının ko n trol alına alınması gibi gerekçelerle başlattığı İran
savaşları 1 5 90'da Safevi Devleti ile leh te sonuçlar içeren bir barışla son buldu. H er
n e kadar on iki yıllık bu uzun s avaş süreci ülkede bir takım ekonomik ve s o syal
bunalımlara yol açtıysa da, Az erbaycan ve Dağıstan'a hakim olan O smanlılar burada
üre tilen ipeği Halep 'e naleip ve oradan da Venedik ile diğer Avrupa ülkelerine
sa tmaya b a ş l a dılar. Bu sayede Halep gümrük gelirleri 1 603'te S a evilerin
Azerbaycan ve Kakasya'ya s aldırmasından hemen önce yıllık üç yüz bin duka al tın
ibi hayli yüksek bir meblağa ulaşmış tız.ı,
1 590'da O smanlılarla barış yap tıktan s onra içerde is ikrarı sağlayıp , doğuda
da ()zbekleri yenilgiye uğratan Şah Abbas, O smanlılara karşı daha cesur ve
saldırgan bir poitika izlemeye başladı . Onun bu politikası s adece siyasi ve askeri
teşebbüsleri içermiyor, aynı zamanda O s manlıları uluslar ara s ı ticare tin getirilerinden
mahrum b ırakacak girişmleri de içeriyordu. Bu konudaki niyeini XV J . yüzyılın
s onlarına dou Ruslarla münasebet kurduğu s ırada açıkça gös termiş, onlarla askeri
bir itti akın yanı sıra .a kasya ticaret yollarının dene imi ve İran ipeğinin \vrupa'ya
Rusya üz erinden nali için ekonomik işbriği yapılma sına bizzat çaba s Zrf etmiş i24.
XVII . yüzyılla birlikte daha geniş kaps amlı aaliyetlere irişen Şah Abbas ,
o nce güney ticaret yollarını İran I<örfezi'nin en gün ey ucundan iibaren denetim
al tın a almak için h areke te geçti. Öncelikle 1 601 'de körezin grişine yakın Lar
Eyaleti'nin is tila eden Safevi kuvvetleri, ertesi yıl körezin güney tara fındaki
adalardan bri olan Bahreyn 'i Porteizlilerden zapt etti25 . Ardından Şah Abbas
yönünü kuz eye çevirerek 1 5 90'da () smanlılara kap tırdıı toprakların peşine düşmüş
tü. 1 60 3 ' te beklenmedik br anda salrıya geçen Safevi orduları z ayıf O smanlı
kuvetleri karşıs ında birkaç yıl içerisinde Azerbaycan ve Kakasya'dai birçok şehri ele geçirdi. Külay kazanılan bu za erlerden sonra Şah Abbas Azerbaycan'ın Cul a
kentinde ikamet eden, ip ek üretimini ve uluslar arası ipek ticaretini ellerin de u tan
E rmenileri başkent Is ahan'a sürerek himayes ine aldı (1 60-5)26• Bun dan maksa dı
ip ek üreimini ve icareini doudan konrolüne alarak Osmanlıları uluslar ara s ı
icaretin nimetlerin den m e n e tmeki27 . Çünkü Avrupalıların Asya'dan temin ettiği
yıllık ii üz-iki yüz ouz ton ham ipein °/o 86'sı İran menş eiyi. Bu miktarda bir
ipeğin tamamının Avrupalı tüccarların eine -Ialep veya İsmir yoluyla geçtiği
varsayılırsa Osmanlı topraklarından her yıl yaklaşık yüz seksen-iki yüz ton ipek
geçmiş oluyordu ki, bunun da O smanı ekonomisine sağladıı kazanç oldukça
yüksek bir meblağdı21\ İşte Şahın önceii hedei ipek mala tını ve icaretini br
anlamda devletle ş rerek Osmanlıları bu önemli gelir kayn aından mahum etmeki.
Ama ipeğin üre imini tekel altına almak bu amaç için tek başın a yeteri bir çare
değildi. İpein Avrupa'ya nali için O s manlıları devre dışı brakacak çözümlerin de
bulunması gerekiyordu. Bu maksatla O s manlılara karşı siyasi-a s keri itti ak ve ticari
ortaklık yoluyla Avnıpalı güçlerle işbirlii imkanı arayarak, ipeğin Avn1pa'ya
nakinde Levant yerin e İran .örfezi'nin gün eyindeki l-Iürmüz 'ün ve Ümit Burnu
yolunun kullanılması için uğraşı2J.
XVII . üzyılın ilk on yılı boyunca Avupaı rallar ve Papa ile yoğun
ip lomaik temaslara iişen3° Şah Abbas br yandan da l:ind deniz yolunun
kullanılabilirliini ispatlamak is tercesine bu yol vas ıtasıyla Avrupa'ya ipek gönderiyordu31
. Bununla birikte ()smanılara karşı br haçı seferi düzenlen mesi ve.ızıldeniz yolunun abluka altına alınması ibi ş artlar nedeniyle Şahın planları hiçbir
zaman için Avrupa kralları nezdinde yeterli iliyi görmedi.
Sa evilerin aleyhteki bu aaliyetlerinin O s manı yöne timinde nasıl bir etki
yaratığını kaynakların bu hususlara değinmemesi nedeniyle bilemiyoruz. Ama
muhtemeldir ki Osmanlılar, Safevi şahının çabalarından haberdardılar ve aleyhteki
bir oluşumu engellemek için bazı teş ebbüslerde bulunmuşlardır32. B elki de 1 6 1 0'da
O s manlı ordularının yeniden İran üzerine yönelmelerinde etken olan aktörlerden
birisi de, Safevilerin bu aaiyetleridir.
1 6 1 2' dei barış tan s onra br dargın bir barışık devam eden Osmanlı-Safe vi
münas ebetlerine ramen Şah Abbas , İran körezini bütünüyle haimiyetine alma ve
ipek ticare tin e yeni yön bulma çabalarını sürdürdü . 1 6 1 4'de Safevi ordusu Porteizİ
spanyolların İran kıyılarındaki son kalesi Gombroon'u Bender Abbas) kuşattı ve
ele geçirdi. Bu fetihten brkaç yl sonra Aralık 1 6 1 6'da İniizlerin Doğu Hindis tan
Kumpanyas ı'na İran Kör fezi'nde icaret izni verili33. Safevi Şahının ipek icareine
yeni bir yön bulma konusunda kenisine mütte ik bulduğunu düşünerek verdiği bu
im tiyaz, aslında l)oğu Hindis tan umpanyası için yüksek karlar vaa t eden bir
pazarın giriş anah tarı olmak dışında pek bir anlam iade etmiyordu. Çünkü yap ılan
araş tırmalarına göre İran, İniliz yünlüleri için iyi br pazar olabiird34. Yapılan ince
hesaplar ne icesinde bu işin karlı olacağına hükmedilince35, 1 6 1 7 yıı ortalarında
İ ngilizlerle S a eviler arasında bir dos tluk ve ticaret anlaş ması yapıldı.
Saevi- İngiliz yaınlaşması İ spanyolar, O smanlılar ve V cncdiiler tara fından
pek de hoş karşılanmadı. İspanyollar Şah Abbas nezinde irişimde bulunarak bu
anlaşmaya engellemeye çalış tıl ar. Bunun üzerine deniz yoluyla ipek nakiyatını
engellemek için hazırlılara başladlar. İniizlerin, Levant icare ini gözden
çıkarmak pahasına da olsa ipek yolunu değişirme işini üs tlenmeleri Osmanlılar ve
V cnediller için daha büük bir tehiti. Yıllardır ambargo nedeniyle arz sıkın tısı yaşayan O s manlı piyas alarının bu yeni durum karşısında ne yap acağı mühim bir
enişe kaynağıydı. Levant icareti sayesinde ayakta durabilen Venedikliler, ()s nanlı
veziriaz amına ip ek taleplerini nasıl karşılayacağını s orarken, Halep vasıtasıyla
Avrupa'ya nakleilen ipek ve iğer emtia traiğinin yaında durabilecei uyarısında
da bulunuyorlardı. Gerçi veziriazam deniz yolunun uzunluğu nedeniyle bu endişeleri
yersiz bulmaktaydı. Hem 1 6 1 8 yıında O s manı ve S afevi devletleri arasında
savaş sona ermiş , yeni bir anlaşma yapılmış tı. B ağdat yoluyla büyük miktarda ipek
ve diğer emianın gelme si s ayesinde -Ialep pazarı tekrar canlanması üzleri güldürmüş
tü . Lakin Osmanlı yönetiminin yanış br zamanlama ile ip ek üz erindeki vergileri
art tırma teşebbüsü ipek yolunun değiş ilmesi konusunda çaba sarf edenleri
daha da hırslandırdı36. İnilizler, Safevilerle işbirliğini daha da ilerleip, Şah Abbas'ın
1 622'de İran I<örezi'ndeki son Portekiz garnizonu Hümüz 'ü kuş a tıp zapt etmesi
sırasın da bizzat donanma destei sağladılar37. Ertesi yıl -Iollandalıların Dou
Hindistan Kumpanyası, İnlizlerin i ile aynı şartlara haiz bir anlaşmayı S a fevilerle
imz alamaya muvafak oldu18.
1 624'te Hindis tan'la Yakın doğu arasındaki transit ticaretin ö nemli merkez lerinden
biri B ağdat'ın Şah Abbas tarafından ele geçirilmesi O smanlı-Saevi s avaşını
yeniden başlattı. Az s onra Musul'a da iren Şah Abbas, yanlarında seksen balya
ipekle Avnıpa'ya bir kez daha elçi göndererek, İniiz kralına siyasi i tiaın yanı sra
yeni bir ticare t anlaşması önerisin de bulundu ve her yıl İran limanlarından kendisine
sekiz bin balya ipek gön dermeyi vaat eti. Ayrıca o, Veneik konsolosunun
raporlarına göre İngiizlere O smanılardan fIalep'i alarak ipei bu yolla sevk
edebileceğinden söz eiyordu39.
Şah Abbas 'ın ipek güzergahını deiş irmelerini beledii İniiz ve
Hollandallar her geçen ün Hint Okyanusu'nda ve İran Körfezi'ndeki konumlarını
gü çlendirerek, geçen üzyılda Porteizi ve İspan yolların sahip olduğu konuma
ulaşmışlardı. Hin t O kyanusu ve etrafındaki h er türlü deniz traiğini kon rol etmekle
birlikte, ş ahla işbrliği h ainde Iızıldeniz 'le Hindis tan arasında s eyreden icaret ve
hac konvoylarını yamalıyorlardı. Bu s aldırılar yüzünden ısr gümrük geirleridüşmüş, O s manlı üccarı I<ızıldeni. 'e dahi açılamaz olmuştu. Buna bir çare bulması
için Divan-ı Hümaın'a başvuran üccarların isteklerini karşılamak noktasında
O s manlı h ükümetbnin elinden pek bir şey gelmiyordu. Bir ara e s ki düşman
İspanyollar, İ ngilizlere ve Hollandalılara karşı ortak hareke t ederek Hürmüz ve
Kızıldcniz yoluyla Hint emtiası, baharat ve ipek taşıınayı tekli f ettilerse de,
İngiizlerin muhale feti ve I<ızıldeniz'i İspanyollara açmanın tehikeleri nedeniyle
işbirliği mümkün olmadı. Iısmen de olsa O smanıların ulu slar arası transit
ticaretten dışlandığı bu dönemde Şah Abbas tara fından tesis edilen Bender-Abbas
limanı İngiliz ve Hollandalılarla yapılan ticaret sayesinde Güney Asya'nın en önemli
icare t üslerinden brisi oldu4°.
Ş ah Abbas 'ın ipek siyaseti İngiltere ve Hollanda ibi batılı merkan tilis t
ülkelerin Hin t Okyanusundaki konumunu güçlendirirken, Os manlıların ve
V enciklerin Levant ticaretindei yerini derinden e tkiledi. Bağdat, Halep ve
Kahire ibi uluslar arası ticarein önemi merkezleri esi mevilerini yiirdikleri gibi,
İ ngilizler, H ollandalılar ve Fransızlar Levant icare tinin kontrolünü ele geçiriler.
I Iin t yollarnın yeni hakimi olan İngiliz ve Hollandallar, baharatı şimdi biz z a t
kendileri A kdcniz'e germekteydiler. Levant icareti artık O smanlı
İmpara torluğu'nun ihracatı ile Batının sanayi ürünleri ve s ömürge ürünleri arasında
bir mübadele niteliğini almıştı4 1 . Buna rağmen İzmr, İngiiz ve Fransızların ticaret
için burayı üs seçmeleri ve terar akmaya başlayan İran ipeği s ayes inde Levan t'ın
yeni icaret merkezi haline geldi42• İran ipeğinin O smanlı pazarlarına yeniden
akmasını sağlayan olay O smanlılar ile Safeviler arasında uzun bir barış sürecini
başla tan 1 639'daki Kasr-ı Şirin muahedesiydi. Sonuçta O smanlılar 1 6 30'lardan
s onra baharat ticarei bütünüyle yitirmiş olmalarına ramen ipek ticareinin en
azından bir ısmını bu s ayede korumayı baş ardılar.
Sonuç
Sonuç itibarıyla şunu s öyleyebiliriz i, O s manlılar baş tan beri etih poitikalarını
belirlerken fe thedecekleri bölgenin s iya si ve askeri bir merkez oluşu kadar
ekonomik ve ticari konumlarını da ikkate alıyorlardı. Bu hususu 1 . Murad dönemin
de başlayıp 1. Bayezid tara fından devam ettirlen Anadolu feihlerinde belirgin
bir ş ekild e görmek mümkündür.
XV . üzyıın ikin ci yarısında II. Mehmed'in sal tanatı ile başlayan s üreçte
denizlere açılan O s manılar, özellikle il. Bayezid zamanında oluş urulan güçlü
donanma ve denizciik aaiyetleri sayesinde önce Karadeniz'de tam egemenlikkurmuş lar, s o nra da I<ızıldeniz'de Portekizlilerle 1nücadclc halindeki \1emlı klerin
yardımın a gitmişlerdr. Ümi t Burnu yol unun bulunnıası ve Portekizlilerin
Kız ıldcniz yolunu abluka altına alma çabaları O s manlıları, duruına biz z a t el koymaya
sevk etmiş , 4 . S elim'in \1ısır'ı alma sıyla Kızıldeniz O smanlı donanmas ının
aaliyet alanı haline gelmiştir. I. Süleyman 'ın s altana tı s ırasında Portekizlilerle
mücadele hem I<ızıldeniz ağzında, hem de -Iind Okyanus u'nda bütün hızıyla
devam e tmi ş tir.
Hind O kyanus u'ndai VI. üzyılın sonuna doğru baş arıs ızlıkla s onuçlanmakla
birikte yüzyılın ikinci yarı s ında kuzeyde yeni bir h a s ı m olarak ortaya çıkan
Ruslarn Hazar f)cnizi kıyılarına kadar inmeleri O s ma nlıları hem Ru s ları hem
St cvilcri e tkisiz kılacak, hem de z enginliklerin kaynağı olarak görülen ()rta Asya v e
H i n di s tan ' a ulaş malarını s ağlayacak yeni projelere s evk etti. () günün ş artlarında
gerçekleşm esi çok güç bu proj e l) on-Volga I<anah) s adece te şebbüs a ş a m a sında
kaldı.
1 5 87'de İran'da Saevi tahtın a çıkan Şah Abbas'ın, XVII . yüzyılın başından
i tibaren büün siyas e ini () smanlıları ipek gelirinden malınım e tmek üzerine
kurgulaması ve bu uğurda Avrupalı güçlerle itti aka teş ebbüsü () smanlı- S a fevi
mücadele sini yeni bir bouta taş ıdı. 1 60 3 ' ten 1 63 9 ' a kadar birbriyle birçok kez
s avaşan bu ii devlet bu s avaşlar n edeniyle güçlerinden çok şey yitirdiler.
.VI I. yüzyılın ilk yarısınba ş ekillenen bu yeni dönemd e, dünya ekonomis
inde O s manlı ve Saevi devletlerinin sahip olduğu konuın, Atlan tik üz erinden
yapılan ticare tin muazzam br geişme gös termesi yüzünden önemsizlcşmiş ti. Şeker,
tü tü n , kahve ve pamuk gibi I-Iin t mallarının yerini, Amerika ' d a ki kolonilerde
yetiş tirilen ürünler almaya başlamı ş tı. Ayrıca bu dönemde hem Avrupa'da, hem de
() s ma nlı ülkesinde basma pamuluların moda olması, p amuk ticaretinin ip ek
ti caretini gölgelemesine yol açmış tır.
Kısacası XVI I . yüzyılın ilk yarısında meydana gelen bütün bu gelişmeler
s o nucunda esi Hindis tan-Yakın doğu icarei dü nya ticaretinin ana yolu olmaktan
çıkmış ve derin bir yapı değişikiğine uğramış tır. Bir z a m anlar bu yo l sayesinde
büyük gelirler elde eden Os manılar, Venedililer ve ta biatıyla S a eviler önemli
ekonomik kayıpl ara uğramışlardır.
ANATAR
A Chonide f the Camelites in Persia and the Papa! Mission of the XıJlth and Xı7Illth centım.es, I ,
London 1 9 3 9 .
"\ sl a nia n , Sebouh D . ; From the Indian Ocean to the Medite1anean: Circulation and the Global Trade
Networks ofAmenian Merchantsjrom New Jua/ ffahan, 1 605- 1 74 7, Ph. D . dis serta tion,
N cw Yo rk : C olumbia Universiy, 2007.
B a rkan, Ömer Lüti; "Şark Tica re t Yollaı Hakınd a N o tlar" , İO iktisat Fakültesi lecmuası,
I / 4, (1 940), s . 448-454.
B rnd ucl, Fcrnand; . Feıpe Dneminde Akdeniz ve Akdeniz Dyası, II, (çev. \fehmed .\ li
Kılıçbay), İ stanbul 1 9 9 3 .Calendar of State Papers, East lndies, China and Japan, 1 5 1 3- 1 6 1 6, (edt. W. Noel Sainsbury) ,
London 1 862.
Calendar f State Papers, East Indies, China and ]apan, 1 625- 1 629, (edt. W. Noel Sainsbury) ,
Vaduz 1 964.
Casale, Giancarlo L.; The Ottoman Age of Exploration: Spices, Maps and Conquest in the SixteenthCentuy
Indian Ocean, Ph.D. dissertaion, Cambridge-􀄎fas sachusetts : 1-Iarvard
U niversity, 2004.
Earfy vyages and travels to ussia and Persia y AnthofY Jenkinson and other Englishmen, with some
acmunt f the trst intercourse of the Englsh with ussia and Central Asia y wy of the Capian
Sea, 1-II, (edt. E. Delmar Morgan and C.H. Coote), New York y.
East India Compay's RHords: etters &ceived y the East India Compay fom its Sevants in the
East, II, (edt. William Foster) , London 1 897.
Faroqhi, Su'aiya; "Krizler ve Değişim, 1 590-1 699", Osmanı İmparatoluğu 'nun Ekonomik ve
Soyal Taihi, 1 600- 1 9 14, il, (edt. Halil İnalcık-Donald Quataert; çev. Ayşe Berktay
vd.) , İstanbul 2000, s. 543-757.
Ferrier, R.W.; "The Armenians and the East India Company in Persia in the Seventeenth
and Early Eighteenth Centuries'', The Economic eview, New Sen'es, XXVI / 1 , (1 973), s.
38-62.
Fleet, Kate; "Görülmeyen Osmanı: Geç Ortaçağ ve 􀄏fodem Dönemlerde Akdeniz
Tarihinin Kayıp Devlei", Türkler, IX, Ankara 2002, s. 60-65.
Floor, Willem; "Dutch-Persian Relaions", Enyclopaedia f Iranica, VII, Caliomia 1 996, s.
603- 6 1 3.
Floor, Willem; "The Dutch and the Persian Silk Trade", Sqavid Persia, The Histoy and Polities
on Islamic Studies, (edt. Charles rfelville), London-New York 1 996, s. 323-368.
Gregorian, Vartan; "norities of Isahan: the Armenian community of Isahan, 1 587-
1 722", Iranian Studies, VII/3, (1 974), s. 652-680.
Herzig, Edmund; ''The Volume of Iranian Raw Silk Exports in the S aavid Persia'', Iranian
Studies, XXV / 1 , (1 992), s. 6 1 -7 9 .
İnalcık, Halil; "Bursa: I, XV. Asır Sanayi ve Ticaret Tarihine Dair Vesikalar", Osmanı
İmparatoluğu, Toplum ve Ekonomi, İstanbul 1 993, s. 203-258.
__ ; "􀄐fehmed II", İsam Ansiklopedisi, VII, (Eskişehir 200 1 ) , s. 506-535.
__ ; "\1odern Avrupa'nın Gelişmesnde Türk Etkisi", Osmanlı ve Dü_ya, Osmanı Devleti
ve Dünya Tarihindeki Yei, (haz. Kemal H. Karpat) , İstanbul 200 1 , s. 79-88.
__ ; "Osmanlı İmparatorluğu'nun Kun1luş ve İnkişafı Devrinde Türkiye'nin İktisadi
Vaziyeti Üzerinde Bir Tetik l\fünasebeiyle", Osmanı İmparatoluğu, Toplum ve
Ekonomi, İstanbul 1 996, s. 1 39-1 86.
__ ; "Osmanı Para ve Ekonomi Tariine Toplu Bir Bakış", Doğu Batı, IV / 1 7 , (Kasım,
Aralık, Ocak 200 1 -2002), s. 9-36.
__ ; "Osmanı Tarihine Toplu Bir Bakış", Osmanı, I, Ankara 1 999, s. 37-1 1 7.
__ ; "Osmanlı-Rus Rekabetinin Menşei ve Don-Volga Kanaı Teşebbüsü", Beleten,
XII / 46, (Nisan 1 948), s. 349-402.
__ ; "The Ottoman Economic '1ind and Aspects of the Ottoman Economy", Studies in
the Economic Histoy ofthe Middle East, (edt. M.A. Cook), London 1 970, s. 207-2 1 8.
__ ; Fatih Devn· Üzen'nde Tetkikler ve Vesikalar I, Ankara 1 995.
__ ; Osmanı İmparatoluğu'nun Ekonomik ve Soyal Tahi, I: 1 300- 1 600, (çev. Halil
Berktay) , İstanbul 2000.
__ ; The Otoman Empie, The CassicalAge 1300- 1 600, London 1 973.
İ skender Beğ Türkmen, Tan·h-i Atem arayı Abbasi, II, (neşr. İrec Afşar) , Tehran 1 382.Kurat, Akdes Nimet; "Thc Tu rkish Expedition to .:\ sta rkhan in 1 56 9 and the Problem o f
thc D on- Volga Canal' ' , Slavonic and East European Review, XL/ 94, (Dcccmbc r 1 96 1 ) ,
s . 7 - 23 .
__ ; ürk[ye ve İdil Byu (1 569 Astarhan S􀅲/m·, Ten-İdil Kanah ve XVI-X I 'il. ii:t!
Osmanı-Rus Jı.1ünasebet/erı), ;\nkara 1 96 6 .
[J//ers jrom ,'eo(ge Jord Carew /o Sir Thomas Roe, Ambassador /o ıhe mrt of !he Greal Alugul,
1 6 15- 1 6 1 7, (edt. J ohn .Maclean, F.S.A.), London 1 8 60.
Lockhart, Laurance; "European Contact with Persia, 1 3 5 0- 1 7 3 6 " , The Camh'_ge 1-Ji.f!O!J' o/
Iran, Volume 6, The Timuı"d and S favid Pe'ods, (ed t. Peter J ackson and Lauran.cc
Lockhart) , Camlıridgc 200 1 , s. 3 7 3 -40 9 .
\falcolm, Sir John; The Flistoy / Persia: Fom !he Jı.1os! Ear(y Pen.od /o !he Presml T ime, I ,
London 1 829.
\fa sters, Bruce; The On'gins of ı:reslen Economic Dominante in !he vliddle Easl, i:lercan!ilism and
the /slamic Economy in Aleppo, 1600- 1 75 0, N ew Y ork and London 1 988.
\fa tthcc, Rudi; ",\n 6- 0 ttoman Concerns and Caucasian l n terest, Diploma tic Rclatio n s
bewecn I ran and Russia, 1 587- 1 6 3 9" , Safavid Iran and her Je􀆒􀆓,hhors, (cd t . ..lic hcl
.Mazzaoui) , St. Lake C ity 200 3 , s. 1 0 1 - 1 2 8 .
__ ; The Politic.r ofTrade in Sqjavid Iran: Silkjör Silver, 1 600- 1 730, N cw York 1 9 99 .
\fughul, \L Yakub; "Portekizlilerle Kızıldeniz'de \fücadele ve Hicaz'da Osmanlı
Hakimiyetinin Yerleşmesi Hakkında Bir Ve sika" , Be_,eler, 1 1 / 3-4, ( 1 9 6 5) , s. 3 7-48.
Özbaran , Salih; "Osmanlı İmparatorluğu ve Hindis tan Yol u, Onaltncı Yüzyılda ·ricarc t
Yollan Ü zerinde Türk-Portekiz Rekabet ve İ lişkileri", 10 Edebiyat akiil!eJi Tarih
Dey)si, Sayı: 3 1 , (\fart 1 977) , s. 6 5 - 1 46 .
__ ; "XV I . Yüzyılda Basra Körezi Sahillerinde O smanlılar, Ba sra Bcylerbeyliğ-inin
Kuruluşu", 10 Edebyat Fakü//esi Tanh DegiJi, Sayı: 25, (fa rt 1 97 1 ) , s. 5 1 -72.
Slaves of the Shah: New Elites ef Safavid Ian, (edt. Susan Babaie- Katryn Babayan- I n a
B aghdiantz \kCabe and \fassumeh Farhad) , London 2004.
S tecnsgaa rd, N iels; The Asian Tade Revoluıion of !he Sewn!eenth Ct.·1/ıIJ', The hsı ndio
Companies and the Decline qfıhe Caravan Trade, Chicago 1 9 74.
S teinmann, Linda K.; "Shah ',\ bbas and the Royal Silk Trade 1 5 99-1 6 2 9 ' ' , Btt!letin (3nli.rh
S ocie(y jor Middle .asten StudieJ), lV / 1 , ( 1 9 87 ) , s . 68-7 4.
T he Emhas􀀦y qf Sir Thomas Roe /o the Court q/ ıhe Creaı J\1o􀆔􀆕ul, 1 6 1 5- 1 6 1 ?, 1 1 , (cd t . \'\'il!iaın
Foster) , London 1 9 26.
Turan, Osman; Seuklular ve islamyet, İstanbul 1 993 .
U zunçarşıh, İsmail H akkı; Osmant Taihi, i l i / l , A nkara 1 9 9 5 .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder